Philip K. Dick / Karanlığı Taramak


Kitabın kapanışı için yazdığı notta Philip K. Dick şöyle diyor: "bu yaptıkları için fazla cezalandırılan bazı insanları anlatan bir romandı. Onlar iyi vakit geçirmek istiyorlardı, ama sokakta oynayan çocuklar gibiydiler; arkadaşlarının birbiri ardısıra öldürüldüğünü - ezildiklerini, sakatlandıklarını, mahvedildiklerini- görebiliyor, ama yine oynamaya devam ediyorlardı."

Uyuşturucu kullanımı üzerine oturtulmuş bu yarı-bilimkurgu metni için PKD, "sanırım bu benim şaheserim" diyor. Yer yer beat edebiyatına yaklaşan tonlarda ilerleyen kitap çok sayko bir sekansla açılıyor. Jerry Fabin, her tarafını böceklerin sardığına inanıyor. Doktor ona aksini söylemesine rağmen, bütün gün duşta böcek ayıklıyor. Halılardan onları topluyor ve neredeyse böcekolog olacak kadar bilgiye sahip oluyor... Hepsi bir sanrı yüzünden. Yine kitabın sonundaki notta Jerry Fabin'e esin kaynağı olan kişinin intihar ettiğini öğreniyoruz. PKD bu kitabı yazarken oldukça bilimle ilgilenmiş, kitabın içine de beynin yapısı hakkında çeşitli bilgiler yerleştirmiş.

Bob Arctor, artık ABD'nin çok büyük bir kısmının bağımlı olduğu bir zamanda, narkotik için çalışan bir ajandır fakat D maddesi adı verilen maddeyi kullana kullana yavaş yavaş gerçeklik ve sanrılar arasında bir hayat yaşamaya başlar. Bob'un karma elbise (binlerce insanın yüzünü dönüşümlü olarak gösteren elektronik bir kıyafet) içindeki polis kimliği Fred'e (polislerin dahi gizli kimliğini bilmemesi için) Bob Arctor'u izleme görevi verilmesiyle başlayan olaylar giderek, psikolojik ve paranoyak hâller alarak, sonundaki finali itibariyle de oldukça geniş bir tahlil hâline geliyor. Hepsi keş olan arkadaşları Barris, Luckman, Freck ve Donna arasında geçen muhabbetler bir bütünlük içeren hikayenin yanı sıra güzel yan hikâyelere sahipler. Sonunda açığa çıkan, sürprizli hikâyelerin aksine, Karanlığı Taramak'ta final yavaş yavaş kurula kurula, olay örgüsü karmaşıklaşa karmaşıklaşa geliyor. Sanrılar, ihanetler, gizli uyuşturucu sağlayıcıları... 1 saniye içindeki 10,000 sene boyunca bir yere bakmak zorunda kalan uyuşturucu bağımlıları...

Kitap ton olarak da sürekli değişiyor, bu da ayrı bir başarı. Bir an gülerken, bir an ufak bir ışık için karanlığı taramak zorunda kalıyorsunuz. Tüm bunların otobiyografik izler taşıdığını, (zaten son notta bu çiçek çocuklarla oldukça takıldığını söylüyor PKD) ve bir dönemler kendisinin uzaylılarla iletişime geçtiği sanrısını gerçekten görmüş olması kitabın ve yazarın iç dünyası hakkında sizlere ip uçları ve gerçekçi bir izlenim verebilir. Mutlaka okunmalı. Tabi Richard Linklater yönetiminde Keeanu Revees, Robert Downey Jr, Winona Ryder, Woody Harrelson ve Rory Cochrane gibi isimlerin rotoskop yöntemiyle animasyonları canlandırdıkları film de oldukça sadık bir uyarlama olarak izlenebilir. Kesinlikle iyi film ama metin olarak Karanlığı Taramak görüntüden çok, kelimelerle daha kuvvetli bir anlatım sağlıyor. Önce kitap illâ ki yani.

Derecelendirme: Başyapıt

Yorumlar