Danimarkalı yönetmen Nicolas Winding Refn'in Cannes'ta ödül alan Ryan Gosling'li son filmi Drive'dan önce yaptıklarına bakarken Bronson'u izlemediğimi tekrar fark ettim. Daha önceden öneren arkadaşlarımdan sebep zaten "izlenecekler listem"deydi. Valhalla Rising de sevdiğim bir film olunca günün seçeneği belli olmuştu.
Film İngiltere'nin en azılı mahkumu Michael Peterson'ın hayatının otobiyografik yanları ile teatral bir kurguyu birleştirerek ilerliyor. Michael Peterson (oynayan Tom Hardy), Charles Bronson'u alter egosu haline getirmiş, tabiri caizse kafadan biraz "kontrak" bir adam. İlk defa suç işleyip hapse girdikten sonra, buraların kralı olabileceğini fark ediyor. Kendi deyişiyle, hapishane artık onun için bir otel odası gibi. Şiddete meyilli karakteriyle, bu büyüklük egosu birleşince saf şiddet kullanımı ile nam salmayı seçen Bronson, böylece istediğine ulaşma yolunda planını kuruyor, engellerle karşılışıyor, üne olan açlığı için bu engelleri yıkmaya da hazır.
Bronson rolündeki Tom Hardy'nin müthiş oyunu ile desteklenen Bronson'un, geçmişine giderken zorluklarla karşılaşmıyoruz. Annesi babası onu çok seviyor, bir dediği iki edilmiyor. Ayrıca Bronson'un nam salma isteğinin bir sistem eleştirisi olduğunu da söyleyemeyiz. Bronson tamamen kendi namının peşinde. Biz de bunu arayaşında bolca stilize şiddet, bolca da gariplikler izleyeceğiz. Kendisinin hapishanelerde ünlenme isteği, sabıka hanesinin kabarmasına neden olacak. O, saygı duyulmayı, sevilmeyi isteyen bir birey değil, sadece nam salmak; dünyada bir iki jenerasyon daha dilden dile dolaşmak istiyor.
Filmin her bünyeye göre olmadığını açıkça söylemek lâzım. Meselâ benim bünyeme göre de değildi. İşleyiş olarak stilize şiddete fazla "abanmış" bana sorarsanız. Birbirinin kombinasyonu olan dövüş sahnelerini görmek canımı sıkmadı değil. Bunu seyirci ile Bronson'u empati yapmak durumunda kalmaması için uygulan bir teknik olarak görmek mümkün olsa da, bu fikir can sıkıntımı geçirmiyor. Filmin tamamen sıkıcı olduğu sanılmasın tabi. Sadece o tekerrür eden dövüşlerin altına bir şeyler eklenebilirmiş gibi geldi bana. Ayrıca bunun böyle olmasından zevk alan bir seyirci dahi olabilirsiniz. Her şeye rağmen Tom Hardy o kadar iyi oynuyor ki, Bronson'un o birden patlayan, tekinsiz halini o kadar iyi yansıtıyor ki, görmezden gelmek de mümkün değil zaten. Sadece oyunculuğu görmek için film izleyen biriyseniz Bronson'dan memnun kalırsınız. Fakat senaryo çok güzel olsun, ben öncelikle buna önem veriyorum diyorsanız, istediğinizi alamayabilirsiniz.
Bronson rolündeki Tom Hardy'nin müthiş oyunu ile desteklenen Bronson'un, geçmişine giderken zorluklarla karşılaşmıyoruz. Annesi babası onu çok seviyor, bir dediği iki edilmiyor. Ayrıca Bronson'un nam salma isteğinin bir sistem eleştirisi olduğunu da söyleyemeyiz. Bronson tamamen kendi namının peşinde. Biz de bunu arayaşında bolca stilize şiddet, bolca da gariplikler izleyeceğiz. Kendisinin hapishanelerde ünlenme isteği, sabıka hanesinin kabarmasına neden olacak. O, saygı duyulmayı, sevilmeyi isteyen bir birey değil, sadece nam salmak; dünyada bir iki jenerasyon daha dilden dile dolaşmak istiyor.
Filmin her bünyeye göre olmadığını açıkça söylemek lâzım. Meselâ benim bünyeme göre de değildi. İşleyiş olarak stilize şiddete fazla "abanmış" bana sorarsanız. Birbirinin kombinasyonu olan dövüş sahnelerini görmek canımı sıkmadı değil. Bunu seyirci ile Bronson'u empati yapmak durumunda kalmaması için uygulan bir teknik olarak görmek mümkün olsa da, bu fikir can sıkıntımı geçirmiyor. Filmin tamamen sıkıcı olduğu sanılmasın tabi. Sadece o tekerrür eden dövüşlerin altına bir şeyler eklenebilirmiş gibi geldi bana. Ayrıca bunun böyle olmasından zevk alan bir seyirci dahi olabilirsiniz. Her şeye rağmen Tom Hardy o kadar iyi oynuyor ki, Bronson'un o birden patlayan, tekinsiz halini o kadar iyi yansıtıyor ki, görmezden gelmek de mümkün değil zaten. Sadece oyunculuğu görmek için film izleyen biriyseniz Bronson'dan memnun kalırsınız. Fakat senaryo çok güzel olsun, ben öncelikle buna önem veriyorum diyorsanız, istediğinizi alamayabilirsiniz.
 |
| Gerçek Bronson |
- Orijinal adı: Bronson
- Türkçe adı: Bronson
- Yönetmen: Nicolas Winding Refn
- Yapım yılı: 2008
- Oyuncular: Tom Hardy (Bronson), James Lance (Phil), Juliet Oldfield (Alison), Mark Powley (Andy Love), Hugh Ross (Jack Amca), Andrew Forbes (Bronson'un babası), Amanda Burton (Bronson'un annesi
- Tür: Biyografi / Suç
- Yapım: Birleşik Krallık
- Dil: İngilizce
- Kişisel Puan: (Kaan Kavuşan): 3 orta.
 |  |
 |  |
Yorumlar