Bavul

Orhan Pamuk, Nobel Edebiyat ödülü'nü alırken yaptığı Babamın Bavulu başlıklı konuşmasında, sonlara doğru "neden yazdığını" açıklarken, en sonunda şöyle der: Bir türlü mutlu olamadığım için yazıyorum. Mutlu olmak için yazıyorum.

Pamuk'un son romanı Masumiyet Müzesi'nin son cümlesi, kitabın ana karakteri Kemal'in ağzından çıkan, "Herkes bilsin, çok mutlu yaşadım"dır.

Selçuk Altun'un Kitap İçin 2 isimli kitabının 1707 numaralı maddesi ise şöyledir:

"Masumiyet Müzesi'ni 28.08.08 akşamı edindim ve 31.08.08 gecesi bitirdim. Onda Marcel Proust-vari tatlar da vardı. Genelde orgazmik (daha uygun bir sözcük düşünemediğimdendir) bir zevkle okudum.
Artık Nobelist Orhan Pamuk'un kendi kendisiyle yarışının sonunu merak ediyorum.
Kemal Basmacı'nın ve romanın son cümlesi: ("Herkes bilsin, çok mutlu bir hayat yaşadım") -bence- Orhan Pamuk'un dünya aleme bir kişisel manifestosu..."

Bu noktada okurun -haliyle- kafası karışacaktır. Pamuk'u kişisel olarak da tanıyan Altun'un bu yorumundan sonra belki bize söz düşmeyecektir, fakat kitaplarından ve röportajlarından onu bilen, yazarın vücut dilini az da olsa yorumlama şansını bulmuş bir okur, doğru cevabın hangisi olduğunu bulmak için çok zorlanmayacaktır...

Yorumlar