Pacific Rim / Pasifik Savaşı (2013)


Son dönemin aranan yönetmenlerinden Guillermo del Toro’nun vizyona giren son filmi ‘Pasifik Savaşı’nda insanlar ve dev robotlar, uzaylılara karşı...

Bugüne kadar ki tüm filmlerinde hayal gücü ve kuvvetli görselleri sebebiyle alkış alan Guillermo del Toro, son filmi ‘Pacific Rim-Pasifik Savaşı’nda hayal gücünü bilimkurguya yönlendiriyor.

Kaiju adı verilen devasa uzaylı yaratıklar tek tük de olsa, Pasifik Okyanusu’nun dibinde açılan bir ‘kapı’ aracılığıyla dünyamıza geliyor. Şehirleri yakıp yıkan bu yaratıkların amacı, esaslı bir istilanın öncüsü olmak. Kaijulara karşı tüm dünya birleşiyor ve ‘jaeger’ adı verilen dev robotlar üretiliyor. İnsan beyniyle yönetilen jaegerler dev birer insana dönüşüp dövüşüyorlar böylece…

‘AVATAR’DAN BERİ EN İYİSİ

‘Pasifik Savaşı’, üç boyutlu olarak kurgulanmış ve yönetilmiş bir film. Bu açıdan Avatar’dan beri yapılan en gerçekçi üç boyutlu film olduğunu söyleyebiliriz. Akademi ödüllü görüntü yönetmeni Guillermo Navarro hem efektli, hem efektsiz sahnelerde oldukça başarılı. Robotlar ve yaratıklar arasındaki dövüş sahneleri bir bilgisayar oyunu estetiğinde.

Atası ‘Godzilla’ olan bu film, canavarıyla savaşmak için robotları kullanırken, çizgi filmlerle de bağ kuruyor. ‘Neon Genesis Evangelion’ adlı Japon çizgi filminden esinlendiği düşünülen film, zamanında TRT’de ‘Juomaru’ adıyla yayımlanan bir başka Japon animesi ‘Plawress Sanshiro’ ile de robotları insan beyniyle kontrol etme açısından benzeşiyor. Guillermo del Toro, sıkı bir anime izleyicisi olduğunu söylese de robotları tasarlarken animelerden kaçınmaya çalıştığını söylüyor.

Uzaylı ırkı adlandırmak için kullanılan ‘kaiju’, Godzilla’da sıkça geçen bir kelime olarak filme bir gönderme. Anlamı: Garip yaratık. Kaijularla dövüşen robotlara verilen isim ‘jaeger’ ise Almanca ‘avcı’ anlamına geliyor. Bu durum, filmin yerellikten koparak senaryoyu uluslararası bir hâle getirme çabasından da kaynaklanıyor.

Oyunculuklar efektlerin önüne çıkamasa da ‘Luther’ dizisinden tanığımız Idris Elba, ‘The Sons of Anarchy’den tanıdığımız Charlie Hunham, Babil’den hatırlayabileceğimiz Rinko Kikuchi ve It’s Always Sunny in Philadelphia’nın Charlie’si Charlie Day dikkat çekiyor.

EN BÜYÜK YARATIK FİLMİ?
Del Toro’nun iddiası, filmin ‘bugüne kadar yapılmış en büyük yaratık filmi’ olduğu yönünde. Bütçesi yaklaşık 180 milyon dolar olan film; ABD’de ilk haftasında 50 milyon doları aşan hasılatla maliyetinin çeyreğini çıkardı.

Filmin şu anki IMDb notu 7,9; Rotten Tomatoes adlı internet sitesindeyse 222 eleştirmenin yazdıkları baz alınarak yüzde 71 oranında ‘taze’ olarak notlandı. Sitedeki oylamaya göre, (66 bin üzerinde katılım var) seyircinin yüzde 86’sı filmi beğendi.

Yorumlar