Önceki haftasonu, gazete eklerine bakarken dikkatimi çekti. İlk başta, haliyle, son dönem yerli komedi furyasından bir film sandım. Evet, yine öyle sayılır, ama işler biraz daha farklıymış.
Pek tanınmayan/bilinmeyen bir yerli polisiye kahramanımız var: Metin Çakır. Kendisi --çok afedersiniz-- bir pezevenk. Hak ettiği ilgiyi görememiş, orijinal bir karakter. Armağan Tunaboylu ürünü. 3 kitapta karşımıza çıktı şimdiye dek:
Yıldız Cinayetleri
Resim Cinayetleri
Konsey Cinayetleri
İlk iki kitap, bir sene arayla çıktıktan sonra, (şahsen tam ümidi kesmişken) üçüncü kitap belki biraz "gecikti" ve 2010'da okurla buluştu. Yine yavaş yavaş akıldan çıkıyorken, filmle alakalı etrafa göz atmalarım sırasında, dördüncü kitabın yolda olduğunu öğrenip sevindim.
Kitaplar (yanılmıyorsam) ikinci baskıyı hiç yapmadı. Böyle olunca da, ne saçma sapan kitapların, ne satış rakamlarına ulaştığı ortamda, çok ufak bir kitle haberdar oldu kitaplardan. Şu anda Nadir Kitap'a girip baktığınızda, uçuk denebilecek fiyatlarla karşılaşıyorsunuz. O yüzden filmin "hatrına" Yıldız Cinayetleri'nin yeni baskı yapması mühim. İnşallah diğerleri için de gelir.
Kahramanımızın işini ne kadar yansıttılar, Mustafa Üstündağ nasıl canlandırdı, oldukça merak etmekteyim. Tip üzerinden bakacak olursak, doğru tercih. "Asım Komiser" için de Güven Kıraç tercihi doğru gibi duruyor -- kendisi "güven veren" oyunculardan olduğu için, pozitif önyargı ile bakmakta da çok ters bir taraf yok gibi. Sırf etkilenmemek için trailer'ı izlemedim. Kalite beklentim falan yok açıkçası, sevdiğim bir roman karakterini ve o kitaplardaki atmosferi (kırpılmış ya da değiştirilmiş şekilde olsa bile) kanlı-canlı görecek olmak bile bana yetecek.
Normalde kitap uyarlamalarından pek hoşnut kalmayan biriyim. Fakat bu kez, iki açıdan memnunum diyebilirim:
1. Okurun az tanıdığı, ama kendine has bir karakter, "değerlenmiş" olacak. Bilmiyorum, "gişe" ne durumda, ama belki seri yaparlar. Katmerli olur.
2. Belki film sayesinde (diğer kitapların da yeniden basımıyla tabii), seri biraz daha tanınıp, okunur, daha geniş bir çevrede duyulur. Cidden bundan fazlasını hak ediyor çünkü.
Gişe demişken, gösterime giriş tarihi biraz onlar açısından talihsiz oldu. Ankara patlamasının hemen sonrasına denk geldi. Fakat duyduğum kadarıyla tanıtım işine özen göstermişler. Kadronun da iyi olmasıyla birlikte, umarım belli bir sayıya ulaşmışlardır. Tabii ben de bir ara izleme imkanı bulabilirsem, güzel olur. Şero'yu bile getirmeyen sinemalardan bu filmi getirmelerini bekliyoruz saf gibi. Onlar da getirmiyor.
Yorumlar